MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
“HÜKÜMETİN TEKLİFİ KESİNLİKLE ONAYLANDI”
“Bildiğiniz gibi kamu işveren komitesi ile kamu çalışanları arasında 4 milyon kamu çalışanı ve 2,5 milyon emekli devlet memurunun 2024-2025 yılları arasındaki mali ve sosyal haklarını belirleyecek 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlamıştı. Kamu İşveren Komitesi 14 Ağustos 2024’ün ilk altı ayında yüzde 14, ikinci altı ayda yüzde 9, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6, 2024’ün ilk altı ayında ise yüzde 6 artış teklif etti. 2024’ün ikinci altı ayında yüzde 5. 15, ikinci altı ayda yüzde 10’a, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6, ikinci altı ayında ise yüzde 5’te ısrar etti. 7. Transfer Toplu Sözleşme görüşmelerinde, Hükümetin 14 Ağustos ve 17 Ağustos tarihli teklifi 2024 yılı için yapılan ek yüzde 1 revizyonu sendikaların kabul etmemesi nedeniyle 7. Dönemde maaş artışları ve bazı sosyal haklar konusunda işverenle anlaşmaya varılamadı. . Sayıştay Lideri Metin Yener başkanlığında yapılan son 8 saatlik toplantının ardından yine bir sonuca varılamadı. Mali ve sosyal hakları son kez görüşmek üzere 31 Ağustos’ta bugün beşinci kez kamuoyuna çıkan kamu görevlileri hakem heyeti son toplantısını yaptı ve saat 14.00’te sona eren toplantıda Hükümet’in görüşleri alındı. 17 Ağustos’taki öneri Kamu Görevlileri Tahkim Komitesi tarafından onaylandı.
“MERKEZ BANKASI’NIN MİSYONU TÜRK LİRASINI KORUMAK”
Toplamda Memur-Sen’in 2024 için talep ettiği yüzde 70’lik artış yüzde 25’te kalırken, 2025 için yüzde 40 olan talebi ise yüzde 11’de kaldı. 2,5 milyon emekli memura herhangi bir kazanım sağlanamadı. Öte yandan asıl görevi Türk lirasını korumak ve enflasyonla mücadele etmek olan Merkez Bankası, enflasyon oranını 2023 yıl sonu için yüzde 58, 2024 yıl sonu için yüzde 33, 2024 yıl sonu için de yüzde 15 olarak belirledi. Her ne kadar hükümet, işçilere verilecek ücret artışının 2024 yılında Merkez Bankası tahmininin 8 puan altında yüzde 25, 2025 yılında ise Merkez Bankası tahmininin 4 puan altında yüzde 11 olacağını açıklasa da. Yine sendikacı Memur-Sen, AKP Hükümeti’nin sefalet ücretlerine karşı hiçbir şey yapmadı. Biz KESK olarak 25 milyonluk dev bir kitleye sefalet, yoksulluk ve güvensizliği dilden dile dayatan bu toplu sözleşmeyi kabul etmiyoruz. Bizi gelecek kararlara mahkum eden mevcut sisteme karşı, grev hakkıyla tamamlanmış, demokratik ve adil bir çalışma hayatı, yoksulluk sınırında insanca yaşamaya yetecek bir bedelle gerçek bir toplu sözleşme sistemi için çabalarımızı sürdüreceğiz. Yıllardır siyasi iktidarın ve bu iktidarın Tahkim Kurulu’nun iki dudağının ortasından. Tüm süreçlerde 6 milyon kamu çalışanı ve emeklinin sesi olmaya devam edeceğiz.”
